Emekçinin asgari isyanı: ‘Milyonlar açlık sınırına itiliyor’

Yeni yılla ilgili asgari ücretin brüt 20 bin 2 lira, net 17 bin 2 lira olmasının detayları ortaya çıkarken özellikle emekçilerin tepkileri çığ gibi büyüyor.

Alınan bilgiye göre ücret ilk önce 17 bin liranın altındaydı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmede işveren tarafı ikna edilerek 17 bin liraya çıkarıldı. Türk-İş, marketlerdeki et, peynir, zeytin fiyatlarındaki artışa dikkat çekerek 18 bin lira olması ve yılda iki kez belirlenmesi için bastırdı. Cumhurbaşkanı işveren tarafı ile görüştü. Ancak işveren tarafı 17 bin lirada ısrar etti. Cumhurbaşkanı, işçi tarafına, işverenlerin 17 bin liranın üzerine çıkamayacağını söyledi. Son rakamın bu olduğunu belirtti. Bunun üzerine Türk-İş, karara muhalif olacaklarını bildirdi. Cumhurbaşkanı da “Olabilirsiniz” dedi. Ayrıca asgari ücret 2024 için yıllık olarak belirlendi.

“Bu ücret insanların ev kiralarını, mutfak giderlerini bile karşılamaz” diyen Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi heyetine başkanlık yapan Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, zamanı bekleyeceklerini, aylar geçtikte enflasyon yüksek çıkarsa yeni talepte bulunacaklarını bildirdi. Dün açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da hükümet ve işverenlerin ortak kararıyla milyonlarca işçi ve ailesinin 2024’te açlık sınırının altında bir ücretle yaşamaya mahkûm edildiklerini vurguladı.

‘BİRLİKTE SAVUNALIM’

Çerkezoğlu şöyle devam etti:

“Bir kez verilecek zamla bu iş biter, diyenler bilsin ki Türkiye işçi sınıfı açlığa mahkûm olmayacaktır. Türkiye’nin asgari ücretliler toplumu olmaktan kurtarılması ve asgari ücretin yılda dört kez belirlenmesi için DİSK olarak mücadeleye devam edeceğiz. Türkiye’nin dört bir yanında işyerlerinde, meydanlarda, sokaklarda, verdiğimiz mücadeleyi büyütmeye kararlıyız. Mücadeleye devam.”

KESK, “açlık azami, ücret asgari” vurgusu yaparken iktidar ve sermayenin milyonları sefalet koşullarında yaşamak zorunda bıraktığını kaydetti. KESK, bütün konfederasyonları emeğin haklarını birlikte savunmaya çağırdı.

Birleşik Kamu-İş ise “asgari vicdan”la belirlenen bu ücretin kabul edilemeyeceğini belirterek şu çağrıyı yaptı: “Bu sefalet fermanını ancak gerçek ve örgütlü bir emek mücadelesinin yırtıp atabileceğinin altını çiziyor, bu uğurda verdiğimiz mücadeleyi aralıksız olarak sürdüreceğimizi ilan ediyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir